Ankara Boşanma Avukatı

Anlaşmalı boşanma davası TMK 166/3. Maddesinde düzenlenen şartların gerçekleşmesi halinde mümkün olabilecektir ki bu kanun maddesine göre ilk şart evliliğin en az 1 yıldır devam ediyor olmasıdır. Evliliğin kuruluşundan bir yıl geçmedikçe taraflar anlaşmalı boşanma yoluna gidemeyeceklerdir.

Evlilik birliğinin sona ermesi ve devamında mal rejimi, müşterek çocukların velayeti, şahsi ilişki gibi bağlı konularda taraflar arasında fikir birliği söz konusu ise anlaşmalı boşanma yoluna gidilebilir. Anlaşmalı boşanma davası; her iki tarafın birlikte başvurması ile açılabileceği gibi bir tarafın diğerine karşı açtığı davayı diğerinin kabulü ile de açılabilecektir. Her koşulda boşanma talebinin taraflarca hakim önünde ileri sürülmüş ve kabul edilmiş olması şarttır.

Somut olayın şartlarına göre anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşebileceği gibi, eğer şartlar mevcutsa çekişmeli boşanma davasının anlaşmalı boşanma davasına dönüşmesi de mümkün olabilecektir. Anlaşmalı boşanma davasından feragat sonucu çekişmeli boşanma davasının ayrıca açılması da mümkün olmakla birlikte anlaşmalı boşanma davasından feragat durumunda boşanmaya sebep olan hususlar yargı kararları kapsamında affedilmiş olaylardan sayılmayacaktır.

Anlaşmalı boşanma taraflar arasında hazırlanmış, okunmuş, tam bir fikir birliği içinde imzalanmış protokolün dava yolu ile mahkemece onaylanması ile sağlanabilir. Anlaşmalı boşanma protokolünün hükümde yer alması şarttır. Burada protokol maddelerinin ne oldukları, hangi hususların protokolde yer almak zorunda iken hangi hususların mahkemenin takdirine bırakılacağı, velayet hususu, ortak velayetin kararlaştırılıp kararlaştırılamayacağı, mal rejimi tasfiyesinin nasıl yapılacağı, eşya paylaşımı, nafaka talepleri gibi detaylı hukuki bilgi gerektiren konular olduğundan ileride hak kaybına uğramamak adına profesyonel yardım gerektiren konulardır.

Evlilik birliğinin sona ermesi talebi ile tarafların anlaşamadığı hususlar sebebi ile aile mahkemelerinde açılan davalar çekişmeli boşanma davalarıdır. Yargılama süreci, sunulan deliller, yargılama süresi, incelenen hususlar, aranan unsurlar gibi pek çok noktada anlaşmalı boşanma davasından farklılık söz konusu olduğu gibi çekişmeli boşanma davasında öne sürülen özel sebeplere göre de kendi içinde uzmanlık gerektiren davalardır. Ankara barosuna kayıtlı avukatlık büromuzda çekişmeli boşanma avukatlık hizmetlerini profesyonel olarak sunmaktayız.

• Boşanma davasında boşanmaya karar verilmesi ve fer’ilerine yönelik kurulacak hüküm için tarafların öne sürdüklerine boşanma sebeplerine göre iddialarını ispatlamaları gerekmektedir. Burada boşanma sebebinin tespiti delillerin sunulması, yargılamanın gidişatını derinden etkiler. Boşanma sebeplerinin iyi tespit edilmesi, ispat hukuku bakımından hususlar gözetilerek öne sürülmesi hukuki sonuçlar bakımından bir hayli önemlidir. Boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel sebepler olmak üzere kanunda kategorize edilmiştir. Özel boşanma sebepleri Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası (TMK m. 161) ,Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış nedenleri ile boşanma davası (TMK m. 162),Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme sebepleri ile boşanma davası (TMK m. 163),Terk Sebebiyle boşanma davası (TMK m. 164),Akıl Hastalığı sebebiyle boşanma davası (TMK m. 165). Olarak düzenlenirken, bu hususlara uymayan ancak yine de taraflar bakımından evliliğin çekilmez ve devamı imkansız hale getiren sebepler için genel sebepler düzenlenmiştir.

• Anlaşmalı boşanmanın aksine burada taraflar arasında anlaşmazlık, çekişme vardır. Bu sebeplerle usul hukuku açısından cevap süreleri, zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler, hangi hususların iddiayı ispatlar nitelikte delillerden olup hangi hususların delil vasfı taşımadığı gibi teknik hukuki detaylar oldukça önemlidir. Boşanma sebeplerinin hale uygun şekilde belirlenmesi, delillerin iyi değerlendirilmesi ve hukuki olarak hak kaybına uğranmaması gibi sebeplerle çekişmeli boşanma davalarında avukat yardımı almak gereklidir.

Ceza hukuku; suç ve ceza kavramlarını, bunların birbirleri ile ilişkisi inceler. Anayasal ve kanunlar kapsamında korunan, güvence altında ilkelere göre değerlendirmeler yapılar. Günlük hayatta en çok karşılaştığımız hukuk dallarından biri olmakla kamu düzeni ile en ilişkili hukuk dalıdır da aynı zamanda.

Ceza hukukunda kanunda tanımlı suç unsurlarının gerçekleşmiş olması halinde kişilere yine kanunda tanımlı cezalar verilmektedir. Ceza hukukunda süreç soruşturma ve kovuşturma aşamaları olarak işlemektedir. Eğer kanunda tanımlı suçlardan birinin unsurları gerçekleşmişse şikayet, ihbar üzerine ya da belirli durumlarda re’sen başlatılan soruşturma aşaması Cumhuriyet Başsavcılıkları vasıtası ile yürütülür. Eğer suç unsurlarının oluştuğuna ilişkin yeterli şüphe bulunuyorsa konu hakkında düzenlenen iddianame ile kovuşturma aşamasına geçilmiş olur. Kovuşturma aşaması, konu suçun türüne göre Asliye Ceza Mahkemeleri ya da Ağır Ceza Mahkemelerinde tamamlanır. Kovuşturma aşamasının tamamlanması, kararın verilmesi iledir. Ardından verilen karar hakkında olağan kanun yollarına başvuru hakkı bulunmaktadır. Tüm bu süreçler adil yargılanma hakkı, kanunilik ilkesi, masumiyet karinesi gibi temel ceza hukuku ilkelerine riayet edilmek sureti ile ilerler.

Şüpheli, sanık, mağdur, müşteki, katılan… Yargılama sürecinde taraf sıfatınız ne olursa olsun hukuki olarak tabi olunan şekli kurallar gereğince süreler, başvuru şekilleri, duruşmalar, suç unsurlarının değerlendirilmesi, delillerin tartışılması gibi tüm hususlar yargılama sürecinde anayasal haklarınızın korunmasında altın değerindedir. Bu sebeplerle uzman yardımı alınması gerekir.

Kanunda düzenlenen boşanma sebepleri özel sebepler ve genel sebepler olarak gruplandırılır. Özel sebepler, spesifik olarak kanunda tek tek sayılmış iken genel sebep olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması adı altında özel sebeplerden olmayan ancak taraflar bakımından evliliğin devamını artık imkansız hale getiren sebepler düzenlenir.

            Terk sebebi ile boşanma özel sebeplerden olup TMK 184. Maddesinde düzenlenir. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde “ Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. ” terk sebebi ile boşanma unsurları belirlenmiştir. Bu kanun maddesine göre; terk sebebi ile boşanma davası açılabilmesi için şu unsurların gerçekleşmiş olması gerekir:

         Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi maksadı ile evi terk etmek ya da haklı bir sebep olmadığı halde ortak konuta geri dönmemek. Bu hususta; evin terkine sebep olunmamış olması ya da ortak konuta dönüşe engel olunmuş olmaması gerekir. Eğer ortak konutta kalan kişi, ortak konutu terk eden tarafı terke zorlamış ya da tarafın ortak konuta geri dönmesini engellemiş ise konutta hala kalıyor olmasına karşın terk etmiş sayılacaktır.

         Ayrılık halinin en az 6 aydır devam ediyor olması gerekir. Ayrılık halinin sona ermemiş olması gerekir.

         Hakim ya da noterden ihtar çekilmesi talep edilmiş, ihtar usulüne uygun yapılmış ancak ihtarın sonuçsuz kalmış olması gerekir. Bu ihtarın içeriği ayrılan tarafın 2 ay içinde konuta dönmesi gerektiği aksi halde hukuki sonuçlarının neler olacağına ilişkindir. İhtar isteminin de süresi bulunmaktadır. Kanuna göre boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı geçmedikçe ihtar isteminde bulunulamayacağı gibi ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava da açılamayacaktır. Gerekmesi halinde ihtar ilanen tebliğ şeklinde de yapılabilecektir.

         Kanun maddesine göre terk sebebi ile boşanma davası açılması için şu aşamaların tamamlanması gerekmektedir;

         Terk tarihinden itibaren 4 ay geçtikten sonra ihtar gönderilmelidir. İhtar hakim veya noter aracılığı ile gönderilebilmektedir. İhtarın içeriği 2 ay içinde ortak konuta dönülmesi ve aksi halde karşılaşılacak hukuki sonuçlar hakkında olmalıdır. Terk eden eşin ortak konuta dönebilmesi için gerekli şartların ihtar eden eş tarafından sağlanması gerekir. Oturmaya uygun hane, gerekirse yol masraflarının karşılanması gibi hususların tam ve net şekilde sağlanması gerekir. Konut adresinin yer alması, adresi belirtilen konutun yaşama uygun halde bulunması zorunluluk arz eder.

Av. Hikmet COŞKUN İMRE tarafından 2006 yılında kurulmuştur. Başta boşanma davaları olmak üzere aile hukukundan kaynaklı tüm davalar, miras hukuku, kira hukuku, icra dava ve takipleri, sözleşme hukuku ile ceza hukuku alanında çalışmaktayız ve uzmanlık alanı olarak tercih etmekteyiz.

Ofisimizin kurulduğu tarihten bu yana aynı değerlerle, müvekkil memnuniyeti başta olmak üzere güvenilir, objektif ve çözüm odaklı çalışmaktayız. Ana ilkemiz samimiyet, değer, iletişim olmakla birlikte araştırmacı, güncel mevzuatı takip eden, kişi haklarını en değerli unsur olarak gören bir bakış açısıyla çalışmalarımızı yürütmekteyiz.

Birilerinin hayatında fark yaratıyorsanız hayatın esas anlamı ve değeri de O'dur. Kalıcı olmak ve fark yaratabilmek ofisimizin temel ilkesidir. Unutulmamalıdır ki aslolan kalıcı olandır ki, kalıcılığın tek anlamı tüm zamanlara seslenebilmektir.

Tüm bu değer ve hedeflerle, hukuki tüm sorun ve sorularınıza çözüm ve cevap bulmak üzere buradayız.